Odasının içine dolan güneş ışığı Anastasia'nın gözlerini aralamasına yetmişti. Uykusunu almış olacak ki yataktan hemen fırlayıverdi. Gözlerini odasının içinde gezdirdiğinde kedisi Lilly'nin hala uyuduğunu gördü. Mutfaktan gelen tıkırtıları duyan küçük cadı annesinin kahvaltı hazırladığını tahmin ederek yüzünü yıkamak üzere banyoya doğru ilerledi.
Pijamalarını çıkarmak için tekrar odasına gelen Anastasia, Lilly'nin uyandığını gördü ve ilgi isteyen kedisini sevdi. Ardından dolabına doğru ilerledi ve içinden lila rengindeki çiçekli elbisesini çıkardı. Bu elbisesini çok seviyordu. Çünkü bu elbiseyi ona ablası Natalia almıştı.Elbiseyi üzerine geçirdikten sonra odasında ki aynasının karşısına geçerek saçlarını taradı ve çiçekli bandanasını taktı.
Mutfağa doğru ilerlerken henüz uyanmadığını düşündüğü ablasının odasına girdi sarışın cadı. Ablasını uyandırmayı ve bugün en iyi arkadaşlarından olan Billy'le buluşacağını söylemeyi planlıyordu. Odaya girdiğinde ablasının uyanık olup ders çalıştığını gördü. Bu sene üniversiteye hazırlanıyordu ablası. Çok sıkı çalışması gerektiğini biliyordu. O yüzden ablasını rahatsız etmiyordu Nastya.
Nihayet kahvaltı etmişlerdi Klinova ailesi. Annesine sofrayı toplamakta yardım etti Anastasia. Babası işe gitmek için masadan kalktığında konuşmaya başladı. Bugün Billy ile buluşacağını söylüyordu annesi ve ablasına. Çok heyecanlıydı çünkü Billy'le güzel vakit geçiriyordu. Eğlenceli bir kişiliğe sahipti Billy.
Beyaz babetlerini ayağına takıp kendini dışarı atan Anastasia, Billy ile buluşacakları yere doğru ilerlemeye başladı.
Bir süre sonra buluşacakları yere geldi ve hemen karşısında arkadaşını gördü. Selamlaştıktan sonra kahve almaya karar verip yürümeye başladılar. Kahve içmeyi seviyorlardı. Zevkleri de hemen hemen benziyordu.
"Ee Lilly hanımlar nasıllar? " diye soran Billy'e tebessüm etti Nastya ve konuşmaya başladı.
"Hanımefendinin keyfi yerinde. Tüm gün evde yatmaktan başka hiçbir şey yapmıyor. " dedikten sonra ikisi de kıkırdadı. . Bir anda Nastya'nın ayağı taşa takıldı ve tökezledi. Tökezleme sonucu kahveyi üstüne döken sarışın cadı bu yaz gününde bir de kahveyle yanmıştı. Ayrıca en sevdiği elbisesi mahvolmuştu.
Köşede bir kafe gören Nastya, Billy'e kafenin lavabosunu kullanması gerektiğini söyledi ve kafeye doğru yol aldılar.
Kafeye girdiklerinde onları loş bir ışık karşıladı. Ayrıca kulağa hoş gelen bir şarkı da çalıyordu. Etrafa bakınırken kapıya doğru gelen kuzeni Asteria'yı gören Anastasia sevinmişti. Koşarak kuzenine sarıldı. Birden gözüne Anastasia'yı süzen mavi gözler takılmıştı. Billy ile kuzeninin oturduğu masaya geçen Anastasia, Bayan Klein'i görünce de oldukça sevinmişti. Seviyordu siyah saçlı, sevimli kadını. Bayan Klein onların yardımcılarıydı. Asteria ve üvey kardeşine bakarken Anastasia'ya da göz kulak oluyordu. Anastasia ve Billy bir şey isteyip istemediklerini soran garsona, yolda içemedikleri filtre kahveyi istediklerini söyledikten sonra Anastasia'nın aklına birden unuttuğu lekeli elbisesi geldi. Üstüne göz gezdirdikten sonra somurtarak dışarıya bıkkın bir nefes verdi. Ardından masadakilere lavaboya gitmesi gerektiğini söyledi.
Üstünde ki lekenin şuan nasıl çıkabileceğini düşünen Anastasia, sabunluktaki sabunu eline alıp su ile köpürttükten sonra elbisesine köpürttüğü sabunu sürüp çitilemeye başladı. Annesinden öğrendiği bu taktik fazlasıyla işe yarıyordu. Kahve lekesi yavaş yavaş çıkıyordu.
Üstünde ki lekeyi uzun uğraşlar sonunda çıkarabilen Anastasia, oturdukları masaya geri dönmek için hızlı adımlarla ilerliyordu. Birden masada yeni geldiğini tahmin ettiği sarı, kıvırcık ,yakışıklı bir çocuk vardı. Kuzeninin yanında oturuyordu ve Nastya bu çocuğun kim olduğunu oldukça merak etmişti. Oturur oturmaz çocuğun kim olduğunu soran Anastasia'ya Billy yanıt vermişti. Çocuğun Asteria'nın arkadaşı olduğunu öğrenen Nastya, masada ki kişilere göz gezdiriyordu bir yandan da. Masa da tanımadığı bir kişi daha vardı. Düz ,kumral saçlı ,mavi gözlü bu kızın kafeye ilk girdiğinde onu süzen kız olduğunu anlamıştı Nastya. Peki ya kimdi bu kız? Bayan Klein'e bakarak konuşmaya başladı.
" Bayan Klein , bu kız bahsettiğiniz kız mı acaba?" diye sorduğunda Asteria'nın üvey kardeşinden bahseden Anastasia, bir yandan mavi gözlü kıza bakıyordu. Soruyu başıyla onaylayan Bayan Klein, gözlerini başka yöne çevirip kaşlarını çatmıştı. Hemen merakla o yöne doğru bakan sarışın cadı, birkaç kişiden oluşan arkadaş grubunun oturduğu masadan dikilmiş siyah saçları olan bir çocuğun sert adımlarla masalarına geldiğini gördü. Ardından da o cümleyi duydu.
"Bana bakıp bakıp ne yazdığını sorabilir miyim!?" diye sordu çocuk Asteria'nın yazı yazdığı deftere bakarak.